YYB
  inanılmaz icatlar
 
büyük sorumluluk
nötron bombası
burak tarih 20.04.2008, 14:07
 CANLILARI YOKEDEN BıR SıLAH:
NÖTRON BOMBASI
1 Kasım 1952de Güney Pasifikdeki Marshall adalarından Eniwetok üzerinde bir Amerikan hidrojen bombası testi yapılmıştır. Gözlemciler Hidrojen bombası patlamasında atom bombasına göre çok daha fazla nötron ve radyoaktivite meydana geldiğini not etmişler, bu bilgilere dayanarak Amerikan uzmanları nötron bombasını geliştirmişlerdir.
Atom bombası 5 mil çapındaki bir alanda canlı ve cansız herşeyi yokedip, 1 mil çapındaki bir alanda öldürücü radyoaktivite bırakırken; Nötron bombası ise 1/2 mil çapındaki bir alanda patlama ve sıcaklık etkisi ile herşeyi yokedecek, 1.5 mil çapındaki bir alanda ise saçtığı nötron ışınları ile tüm canlıları öldürecek, fakat binalara, silâhlara vs. dokunmayacaktır; böylece canlıları ölmüş bir alanda binalara, silâhlara vs. el konulabilecektir.
NÖTRON BOMBASININ ETKıLERı*
Nötron bombası patladıktan sonra çevreye saçılan nötronlar, toprakta, metallerde, besinlerde vb. nötronları aktive etmektedir; bu nötron aktivasyonu atom bombasına göre 10 kat daha fazladır. Nötron aktivasyonu denen olay, cansız cisimlerin sekonder gama ışınları saçmasına neden olur. Böylece Nötron bombası hem nötron ışınlarına, hem de gama ışınlarına bağlı tahribat yapmaktadır. Nötronlar çarptıkları cisimleri gama ışınları saçar hale getirdiğinden, Nötron bombası atıldıktan sonra her cisim bir mini-bomba halini alarak gama ışınları saçmaya başlar.
Nötron bombasının ilk etkisi hızlı nötronlar ve gama fotonları saçmaktır. Işınlama dozu, patlama ve termal ışınlama mesafesi (150-300 m.) ötesinde, açık havada yüzbinlerce rad (ışıma birimi) kadardır. Hatırlatalım ki insan 300 raddan yüksek nötron ışınlaması karşısında bile ölmektedir.
Hızlı nötronlar hafif atomların çekirdeklerinde elastik saçılmaya maruz kalır, bu sırada geritepme protonları açığa çıkar, protonlar şiddetle iyonlaştırıcı partiküllerdir. Bu reaksiyon dokunun absorbe ettiği dozun %70-80ini oluşturur. Böylece insan, şiddetle iyonlaştırıcı bir ışımaya maruz kalır. Protonlar insan dokuları içinde ilerledikçe, birim yol başına çok yüksek bir enerji ile tahribat yaparlar. ış bununla da kalmaz, bazı biyolojik dokuların çekirdekleri nötron yakalayarak radyoaktif hâl alır, bunun sonucu insan vücudunda sayısız radyoaktif odak belirir, insan dokularının her biri bir mini-bomba halini alarak kendi kendini tehlikeli ışınlarla tahrip etmeye başlar. ışte nötronların en büyük tehlikelerinden biri burada yatmaktadır; nötronlar canlı veya cansız cisimlere çarparak önlerine çıkan atomları radyoaktif hale getirmektedir, bu atomlar öldürücü ışınlar saçmaya başlamakta, sayısız mini-bomba doğmaktadır. Nötron bombası atıldıktan sonra gerçi binalar, tanklar vb. aynen kalacak denmektedir, aslında gerek cesetler, gerek bu cansız şeyler radyoaktif hâl alacaktır. Gerek cesetleri kaldırmak, gerek bu binaların, tankların vb. içine girmek yüksek dozda öldürücü ışın almak anlamına gelecektir. Sağlam kalan cansız şeyler ancak ışınlamadan koruyucu özel giysilerle kullanılabilecektir.
Nötron bombası kullanılmasının amaçlarından biri, nötrona maruz kalanları anında yaşayan ölü haline getirmektir. Beyin 3000-8000 rad civarında ışın alarak derhâl görev yapmayı durdurur, denge kaybı (ataxia), şok ve sara krizlerinden sonra kurban bitkisel hayata geçer ve bu ağır koma içinde en geç birkaç günde ölür. Yalnız Nötron bombası, insanları bu hale getirebilmektedir. Diğer normal nükleer bombalar, patlama dalgası ve parlamanın sıcaklığı ile yanık ve yaralar yapar ve hemen öldürür.
Işıma etkisi ile nötronlar beyne girerek sinir hücrelerinin elektriksel bağlantılarını yokedecektir, kuvvetli ışımaya maruz kalan kompüterlerin ve elektronik cihazların hemen duruvermesi gibi. 3000 rad gücünde bir ışımaya maruz kalanlar 3-7 dakika baygın kalacak, sonra ayılacak, fakat bir hafta içinde mide-barsak kanamasından ölecektir; ağızdan anüse kadar tüm sindirim sistemi açık bir yara halini alacak, böbrek ve kalp zayıflayacak ve hasta ateşler içinde kanayarak ölecektir. 650 rada maruz kalanlarda hemen bir etki görülmeyecek, fakat kan hücrelerini yapan kemik iliği kuruyacak, eski kan hücreleri ışımadan sonra 25-30 gün daha yaşayacak, fakat bölünmeleri duracak, kansızlık ve mikroplara karşı savunamama sonucu hasta 4-5 haftada ölecektir.
ıngiliz genetikçisi J.Edwardsa göre Nötron bombasının en korkunç yanı şudur: Nötron bombası öyle bir bombadır ki etkisi zamanla sınırlı değildir, Nötron bombası atıldıktan sonra birçok nesil sakat ve ucube olarak doğacaktır, bunu önlemek kimsenin elinde değildir, ışınlar kalıtım moleküllerini (genleri) tahrip ettiğinden bu acı sonuç kaçınılmaz. Bu bakımdan Nötron bombası genetik bir silâhtır, gelecek nesillere de yönelmiştir.

Nötron bombaları füze başlığı olarak kullanılmakta ve ağır havan topları ile atılmaktadır. ınsanların yoğun yaşadığı bölgelerde (kentlerde) tahribat en fazla olacaktır. 8 km2lik bir alanda tüm canlılar öldürücü ışınlar sonucu en geç 2-3 günde ölecektir. 10 km2lik bir ek alanda da 1-100 rad ışın alınacaktır. 2-3 km. aralıklarla atılan Nötron bombası açık havada yakalanmış herkesi öldürecektir. 1 kilotonluk bir Nötron bombasının patlama noktasından 400 metre uzağında ışıma 418.000 raddır. Işımayı 500 kat azaltan bir sığınakta bile alınacak doz 836 rad olacaktır, bu ise minimum öldürücü dozun iki katıdır.
Amerikalı bilim adamı A. Westinge göre 1 kiloton nötron silahı 310 hektar çam ormanı, 170 hektar yaprak döken orman ve 140 hektar otlak tahrip edecek ve bunların yerine konması yüzyıllar alacaktır
__________________
 

hidjen bombası
yasin tarih 20.04.2008, 14:03
 Hidrojen bombası
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Git ve: kullan, ara
Kontrolsüz termonükleer enerji sağlayabilen yıkıcı nükleer silah.

Hidrojen bombasının ürkütücü boyutlardaki patlama gücü, hidrojen atomlarının birleşerek helyum atomlarına dönüştüğü termonükleer tepkimeden doğar. Bir başka deyişle, hidrojen bombasının patlaması bir çekirdek kaynaşması ya da birleşmesidir (füzyon). Oysa atom bombasınınki bir çekirdek bölünmesidir (fisyon).

Atom bombasının aksine fisyon değil füzyon reaksiyonu esasına dayalıdır. Füzyon reaksiyonunu başlatmak için gerekli ateşleme, sıcaklık küçük bir atom bombasını patlatmak suretiyle sağlanır. Ancak reaksiyon çok kısa bir sürede olduğundan, bomba maddesi buharlaştığı için toplam maddenin yalnızca bir kısmı füzyona uğrar. Füzyona uğrayan madde bir uranyum kılıfı içine alınacak olursa, bu iki bakımdan yarar sağlar:

Uranyumun ağır bir metal olması ve buharlaşma sıcaklıklığının çok yüksek olması termonükleer enerjinin daha uzun sürmesini sağlar.
Füzyondan meydana gelen nötronlar uranyumun fisyonuna sebep olacağından patlamadan açığa çıkacak enerji daha da artmış olur.
Küçük atom bombalarına ihtiyaç duyan hidrojen bombalarına temiz, büyük atom bombalarına ihtiyaç duyanlara ise kirli bomba denir.

Termonükleer reaksiyonlar için gerekli ısının kimyasal patlayıcı maddeler ile sağlanması düşünülmüştür. Bu durumda deklanşör görevini gören atom bombasına gerek kalmayacak ve radyoaktivitesi de ortadan kalkmış olacaktır.

Termonükleer ürünlerden hiçbiri radyoaktif değildir. Sadece trityum zayıf bir radyoaktivite gösterir. O halde hidrojen bombasının radyoaktif etkisi yoktur, ancak bu bombayı ateşlemek için kullanılan atom bombasından gelen etki vardır. Oldukça küçük deklanşör atom bombaları kullanan hidrojen bombalarında bu etki azdır.


Tarihçe [değiştir]ABD, 1952'de atom bombasından çok daha etkili ve yıkıcı bir silah olan hidrojen bombasını geliştirdi. İlk hidrojen bombası 1954 yılında Büyük Okyanus’taki Marshall Adaları’na atılarak ABD tarafından denenmiştir. Atılan bomba Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombalarının tam 1000 katı gücündedir.

30 Ekim 1961 tarihinde, saatler Greenwich saati ile 8.30'u gösterirken Sovyet Rusya, Kuzey Kutbu'nun ucra bir adasında 27 megatonluk bir hidrojen bombası denemesinde bulunmuştur. Bu bomba Hiroşima'ya atılan atom bombasından 3800 kat daha güçlüdür. Yarattığı alev topu 965 km'den görülebilmiştir. Patlama anında oluşan şok dalgası Dünya çevresini 3 kez dolaşmıştır. Bu bomba insanlık tarihinde yapılan bombaların en güçlüsüydü.

 

hidjen bombası
yasin tarih 20.04.2008, 14:01
 Hidrojen bombası
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Git ve: kullan, ara
Kontrolsüz termonükleer enerji sağlayabilen yıkıcı nükleer silah.

Hidrojen bombasının ürkütücü boyutlardaki patlama gücü, hidrojen atomlarının birleşerek helyum atomlarına dönüştüğü termonükleer tepkimeden doğar. Bir başka deyişle, hidrojen bombasının patlaması bir çekirdek kaynaşması ya da birleşmesidir (füzyon). Oysa atom bombasınınki bir çekirdek bölünmesidir (fisyon).

Atom bombasının aksine fisyon değil füzyon reaksiyonu esasına dayalıdır. Füzyon reaksiyonunu başlatmak için gerekli ateşleme, sıcaklık küçük bir atom bombasını patlatmak suretiyle sağlanır. Ancak reaksiyon çok kısa bir sürede olduğundan, bomba maddesi buharlaştığı için toplam maddenin yalnızca bir kısmı füzyona uğrar. Füzyona uğrayan madde bir uranyum kılıfı içine alınacak olursa, bu iki bakımdan yarar sağlar:

Uranyumun ağır bir metal olması ve buharlaşma sıcaklıklığının çok yüksek olması termonükleer enerjinin daha uzun sürmesini sağlar.
Füzyondan meydana gelen nötronlar uranyumun fisyonuna sebep olacağından patlamadan açığa çıkacak enerji daha da artmış olur.
Küçük atom bombalarına ihtiyaç duyan hidrojen bombalarına temiz, büyük atom bombalarına ihtiyaç duyanlara ise kirli bomba denir.

Termonükleer reaksiyonlar için gerekli ısının kimyasal patlayıcı maddeler ile sağlanması düşünülmüştür. Bu durumda deklanşör görevini gören atom bombasına gerek kalmayacak ve radyoaktivitesi de ortadan kalkmış olacaktır.

Termonükleer ürünlerden hiçbiri radyoaktif değildir. Sadece trityum zayıf bir radyoaktivite gösterir. O halde hidrojen bombasının radyoaktif etkisi yoktur, ancak bu bombayı ateşlemek için kullanılan atom bombasından gelen etki vardır. Oldukça küçük deklanşör atom bombaları kullanan hidrojen bombalarında bu etki azdır.


Tarihçe [değiştir]ABD, 1952'de atom bombasından çok daha etkili ve yıkıcı bir silah olan hidrojen bombasını geliştirdi. İlk hidrojen bombası 1954 yılında Büyük Okyanus’taki Marshall Adaları’na atılarak ABD tarafından denenmiştir. Atılan bomba Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombalarının tam 1000 katı gücündedir.

30 Ekim 1961 tarihinde, saatler Greenwich saati ile 8.30'u gösterirken Sovyet Rusya, Kuzey Kutbu'nun ucra bir adasında 27 megatonluk bir hidrojen bombası denemesinde bulunmuştur. Bu bomba Hiroşima'ya atılan atom bombasından 3800 kat daha güçlüdür. Yarattığı alev topu 965 km'den görülebilmiştir. Patlama anında oluşan şok dalgası Dünya çevresini 3 kez dolaşmıştır. Bu bomba insanlık tarihinde yapılan bombaların en güçlüsüydü.

"http://tr.wikipedia.org/wiki/Hidrojen_bombas%C4%B1"'dan alındı
 

atom bombasının gücü
yusuf aslan tarih 05.04.2008, 10:29
 
Atom bombası
Atom çekirdeklerinin parçalanması sonucunda büyük bir enerji açığa çıkmaktadır.

Ağır atom çekirdeklerinin nötronlarla bombardımanı sonucunda bu çekirdeklerin parçalanması sağlanabilir; bu tepkimeye “fisyon” adı verilmektedir. Her bir parçalanma tepkimesi sonucunda açığa fisyon ürünleri, enerji ve 2-3 adet de nötron çıkmaktadır.Uygun şekilde tasarlanan bir sistemde tepkime sonucu açığa çıkan nötronlar da kullanılarak parçalanma tepkimesinin sürekliliği sağlanabilir (zincirleme tepkime). Bunun haricinde hafif atom çekirdeklerinin birleşme tepkimeleri de büyük bir enerjinin açığa çıkmasına sebep olmaktadır. Bu birleşme tepkimesine “füzyon” adı verilmektedir. Bu tepkimenin sağlanabilmesi için atom çekirdeğinde bulunan artı yüklerin birbirini itmesinden kaynaklanan kuvvetin yenilmesi gereklidir. Bu nedenle çok yüksek sıcaklığa çıkılan sistemler kullanılmaktadır. Çok yüksek sıcaklıkta yüksek enerjiye ulaşan atom çekirdeklerinin çarpışması ile füzyon tepkimesi sağlanabilmektedir. Fisyon ve füzyon tepkimeleri ile elde edilen enerjiye “çekirdek enerjisi” veya “nükleer enerji” adı verilmektedir.
Atom silahlarına sahip olmak isteyen ülkeler bu işlem için 50-100 milyar$ civarında bir yatırım yapmaları gereklidir.

Atom bombasına giden yolda ise iki seçenek vardır.
A. Zenginleştirme Tesisi Kurmak.
Bu tesise sahip bir ülke Nükleer santralleri için gerekli olan U235 zenginleştirmesini burada yapar. Nükleer santrale sahip ülkeler yakıt çubuklarını serbest piyasa kurallarına göre temin edebilir. Dünyada şu anda 5-6 ülkede ticari tesis mevcuttur. ABD, Rusya, Fransa, İngiltere, Hindistan, Pakistan ve Çin’dir. İran, böyle bir tesis kurmuş ve işletmeye başlamıştır. Bu tesisler de topraktan çıkan U238 içinde bulunan % 0.7 oranındaki U235 miktarı %1.5 ile % 4 arasında artırılır. Ve bu malzeme sadece NS için yakıt çubuğu yapımında kullanılır.Böyle bir tesise sahip bir ülke U235 zenginleştirme oranını %99 seviyesine çıkartıp bu malzemeden direkt Atom Bombası (uranyum bombası) yapabilir.
B. Plütonyumu Ayırmak.
İkinci yol ise biraz farklıdır. Nükleer santrallerden çıkan kullanılmış yakıt çubukları içinde tabiatta bulunmayan Plütonyum (Pu 239) elementi teşekkül etmiştir. Yakıt çubukları içindeki oranı da %0.6 civarıdır. İşte zenginleştirme tesisinde bu maddeyi ayrıştırıp 8kg civarında elde ederseniz bir atom bombası (plütonyum bombası) yapabilirsiniz. 100 tonluk bir yakıt çubuk içinde 600kg Plütonyum bulunur. Ancak her iki tipteki bombayı patlatacak mekanizma ise ayrı bir teknoloji olup ciddi araştırmalar gereklidir; ve kimse bu bilgileri satmaz.


İlk Denemeler
Amerika Manhatten projesi ile ilk atom denemelerini yaptıktan hemen sonra askeri amaclı ilk atom bombası ikinci dünya savaşına devam eden Japonya’nın direncini kırmak için kullanılmıştır. Tarih 6 Ağustos 1945 ve şehir Hiroşima’dır, atılan bomba ise Uranyum bombasıdır. Teslim olmayan Japonya’ya ikinci bomba Nagazaki şehrine 6 Ağustos 1945 de atılmıştır. Bu bomba ise Plütonyom bombasıdır. Toplam ölü sayısı 250.000 üzerindedir.

Daha sonra sırayla; Rusya 1948′de, İngiltere 1952′de, Fransa 1960′da, Çin 1964 Hindistan 1974, Pakistan 1998 yılında ilk denemelerini yaparak Atom Bombasına sahip olduklarını açıklamışlardır.

Dünyadaki Tahmini Atom Silahları :
Nükleer silah sayılarındaki tahmini rakamlar şöyledir:







Atom bombasının patlaması için gereken nötronların birbiriyle çarpışma şansını yükseltmek için bir atom bombası genelde 4000 tondur.Yani metal fırtınadaki gibi insanlar sırtında taşıyamaz.
 

<-Geri

 1 

Devam->

 
 
  Bugün 91 ziyaretçi (105 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol